Siz değerli misafirlerimizle akşam saat 23.59 da Necatibey caddesi Demirtepe Köprüsü altında buluşma ve hareket.  

Diğer duraklarımız;
Milli Kütüphane : 00:05
Armada : 00:10
Ümitköy Köprüsü Altı : 00:15
Koru Migros : 00:20
Yaşamkent Bp: 00:30

Sabah saatlerinde Türkiye’nin 2. Tatlı su gölü olan Eğirdir Gölü’ne varıyoruz. Katılımcılarımız göl manzarasında serpme kahvaltımızı alıyoruz ( EXTRA ) sonra yaklaşık 1 saat kadar serbest zaman veriliyor. Serbest zamanımızın ardından Sagalassos Antik Kenti ziyaret ediyoruz Gezimizin ardından öğle yemeği molası. Öğle Yemeğinin ardından  olan Sagalassos Antik Kentine doğru hareket ediyoruz. Sagalassos Antik Kenti sanat ve tarihin bir arada bulunduğu antik kentler arasında yer alır. En az 1.000 yıllık seramik üretimi sayesinde antikkentler içindeki en uzun seramik üretim merkezi kabul edilen Sagalassos aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer almaktadır.ilk gün ki son durağımız olan Salda Gölü’ne doğru hareket ediyoruz. Türkiye'nin en berrak, en temiz ve en derin göllerinden olan Salda Gölü'nde kısa gezinti sonrası Gölde yüzmek için 2 saat serbest zaman ardından Denizli’ye hareket. Akşam yemeği ve konaklama Denizli’deki otelimizde.

- Salda Gölünde yüzmek isteyenler mayo, havlu, terlik ve güneş kreminizi ayrı bir çantaya koyup otobüste yanınıza almayı unutmayınız.

Sabah Kahvaltısı : Ekstradır. 
Öğle Yemeği : Serbest zamanda ekstra olarak yöresel lezzetlerin tadına bakabilirsiniz.
Akşam Yemeği : Otelimizde alınacaktır. Tur ücretine dahildir. 
Konaklama : Denizli merkezdeki otelimizde. 

Sabah saatlerinde Otelde aldığımız kahvaltının ardından Pamukkale’ye doğru hareket ediyoruz. Pamukkale,400 bin yıl önce meydana gelen bir dizi depremle, Büyük Menderes havuzunda termal suların oluşturduğu travertenleriyle eşsiz bir manzaraya sahip olan Pamukkale, ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Kalsiyum karbonatla doymuş olan su, güneşin altında buharlaşıyor. Pamukkale’deki gezimizi tamamladıktan sonra lavanta üretiminin merkezi durumundaki Kuyucak köyüne gideceğiz. Kuşçular, Çukurören, Yeşilyurt köylerinde ve Senir ile Kılıç kasabalarında da lavanta üretimi yapılmaktadır.Lavantalar, haziran sonu morarmaya başlıyor ve temmuz ayı çiçekleri patlayınca mosmor oluyor. Temmuz sonu ağustos başından itibaren ise hasat yapılıyor ve lavantalar toplanıp yağları çıkartılıyor. Gün doğumunda mor lavanta tarlaları arasında gezinti yapıp lavanta kokusunu içimize çekiyor ve lavantaların sunduğu görsel şöleni hafızalarımıza ve fotoğraf makinelerimize kayıt ediyoruz. Başlangıçta kurak, susuz, bir şey üretilemeyen tarlalar boş kalmasın diye ekilen ilk lavanta fidelerinden bugüne 3000 hektar alana kadar yayılmış durumda. Türkiye’nin toplam lavanta üretiminin %93’ü bu bölgeden sağlanıyor. Bir lavanta kökünden 15-20 yıl ürün almak mümkün. Yürüyüş boyunca görsel şölenin hiçbir karesini kaçırmak istemeyeceksiniz, bu yüzden yanınızda yedek hafıza kartı bulundurmanızı öneriyoruz. Gezimizin ardından 19:00’da turumuzu tamamlıyor ve Ankara’ya doğru hareket ediyoruz. 23:40 gibi misafirlerimiz ile vedalaşıyoruz.

Sabah Kahvaltısı : Otelimizde alınacaktır ve tur ücretine dahildir. 
Öğle Yemeği : Ekstra olup rehberimizin önereceği restoranları tercih edebilirsiniz.